Çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin glüten adındaki protein yapısına karşı verdiği abartılı reaksiyondur. Dünya üzerindeki birçok ülkede, 70 ile 200 kişiden birinde mutlaka görülen bir hastalıktır. Her geçen gün giderek artan çölyak hastaları için nasıl bir beslenme uygulanır? Tedavisi nasıl yapılır? Cevaplar yazımızda.
Çölyak hastalığı; buğday, arpa, çavdar ve yulafın içinde bulunan glüten adındaki protein yapısına karşı bağışıklık sisteminin verdiği abartılı reaksiyondur. Diğer adıyla glüten entropatisi olarak da adlandırılan bu hastalık ciddi bir gıda alerjisidir. Vücuda giren glüten ince bağırsaktaki emilimi bozduğu için burada bir harabiyet oluşur.
İnce bağırsağın sağlıklı olması vücut için çok önemlidir. Çünkü burada bulunan ve villus adı verilen tüycük yapıdaki milyarlarca çıkıntı, besinlerin kolay bir şekilde emilimini sağlar. Glüten entropatisinde ise bağışıklık sistemi vücuda giren glüteni tehdit olarak algılar ve villus yapısını yok eder. Buda hastalığa neden olan çeşitli belirtilere neden olur. Her yaşta görülebilen çölyak hastalığının çocuklarda görülme oranı daha fazladır. Ortaya çıkmasındaki en önemli faktör ise genetik yatkınlıktır.
Çölyak hastaları glüten içeren gıda yedikleri zaman vücutlarında tipik bir takım belirtiler gelişir. Bunların arasında en sık oluşan belirtiler; karında şişlik, gaz şikayeti ve ishaldir. Daha sonra, hasar gören ince bağırsak yapısının emilimi bozulduğu için kronik şikayetler baş gösterir. Bunların başında demir eksikliği ve kansızlık gibi ciddi sorunlar gelir. Uzun dönemde ise kilo kaybı yaşanır. Bu belirtilerin dışında olabilen durumlar ise şu şekildedir:
Çocuklarda çölyak belirtileri, ek gıdaya geçişte tahıllı gıda tükettikten sonra görülür. Birkaç hafta içinde başlar.
2 yaş altı çocuklarda görülen belirtileri;
2 yaş üstü çocuklarda görülen belirtiler ise;
Çölyak hastalığı için erişkinlere nazaran, çocuklar için tanı konulması daha kolaydır. Çocuklarda belirtiler birden fazla şekilde gelişirken, yetişkinlerde sadece bir belirti şüphesi olması, tanı için yoğun bir çalışma gerektirir. Bundan dolayı hekim tanı koyarken çok dikkatli davranmalıdır.
Doktor öncelikle hastanın detaylı öyküsünü dinler ve fiziki tedavi yapar. Daha sonra kan örneği ile yapılan otoantikor testlerini uygular. Yapılan testlerden herhangi birinin pozitif çıkması halinde hastaya endoskopi yapılır ve ince bağırsaktan biyopsi örneği alınır. Alınan örneğin labaratuvar incelemesi sonuçlarına göre çölyak bulguları bulunabilir.
Bu aşamadan sonra ise hastaya 3-6 aylık bir süreçte sıkı bir çölyak diyeti verilerek uygulaması istenir. Hastaya diyetten sonra yeniden endoskopi yapılarak tekrar biyopsi örneği alınır. Biyopsi sonucuna göre hastanın glütensiz beslenme düzeninde her şey yolunda gözüküyorsa, çölyak hastalığı için kesin tanı koyulur.
Çölyak hastalığı tedavisi için hastaların yapması gereken tek şey, beslenme düzenlerinde ömür boyu glütensiz bir diyet uygulamaktır. Bundan dolayı hastanın glütensiz besinleri iyi bilmesi ve nasıl besleneceği ile ilgili doğru bir planlama yapması için bir diyetisyene başvurması gerekir. Diyetisyen hastanın beslenme düzenini oluşturmanın yanı sıra, besinsel eksiklerini de saptayıp tedavi eder. Ayrıca hastayı klinik ortamda düzenli bir şekilde takip ederek gerekli testlerini yapıp gözlemler.
Diyet dışında, demir, B12, A, D, E, K vitaminleri, folik asit ve kalsiyumun eksikliği varsa hekimin ön gördüğü süre içerisinde takviye olarak alınır.
Glüten İçeren Besinler: Ekmek, makarna, tahıl, yulaf, salça, pasta, kek, börek, çörek, galeta unu, normal un, malt içecekler, bisküvi ve irmik gibi gıdalar sayılabilir.
Glüten İçermeyen Besinler: Yumurta, mısır, pirinç, soya, mercimek, nohut, fındık, fıstık, badem, ceviz, katkısız sıvı-katı yağlar, sebzeler, meyveler, peynir, yoğurt, turşu, boza ve kefir gibi gıdalar sayılabilir.
Hastalarda, glüten vücuda girmedikçe bağırsak yapısında iyileşme sağlanarak emilim normale döner. Bu iyileşme çocuklarda yetişkinlerden daha hızlı bir şekilde gelişim kaydeder. İyileşme süreci genellikle kişiden kişiye göre değişerek birkaç ay ile birkaç yıl sürebilir.
Dilerseniz bu konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.