Kısırlık, üreme dönemindeki her 100 çiftten ortalama 10-15’inde görülebilen bir problemdir. Yapılan araştırmalarda bu sorundan erkeklerin 1/3 oranında, kadınların 1/3 oranında ve çiftlerin her ikisinin birden 1/3 oranında sorumluluğu bulunur. Dolayısıyla kısırlık probleminde durum ne olursa olsun çiftlerin her ikisinin de tetkik ve tedavi kapsamına dahil olması gerekir.
Kısırlık diğer ismi ile infertilite, çiftlerin düzenli olarak cinsel yönden aktif olmalarına ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmamalarına rağmen 1 yıl içinde gebelik oluşmamasına denir. Ancak kadın 35 yaş üzeri ise ve cinsel münasebet olmasına rağmen gebelik oluşmuyorsa teşhis için daha erken davranılabilir. Çünkü yaş ilerlemesi kısırlık riskinin artmasına neden olur. Üreme sistemi ile alakalı bir sorun olan infertilite, tek bir problemden dolayı olabileceği gibi birkaç etkenin birleşiminden de gelişebilir.
Kısırlık kadına veya erkeğe bağlı olarak meydana gelebilir. Ancak nadir olarak hastaların bir kısmında yapılan tüm tetkiklere rağmen herhangi bir sorun olmaksızın gebelik oluşmayabilir. Kısırlık problemi kadın ve erkekte farklı nedenlere bağlı olarak meydana gelen bir problemdir.
Erkeklerde birçok etken zayıf dölleme sorununa sebep olabilir. Erkeklerde en yaygın kısırlık nedeni anormal sperm üretimi ve sperm kalitesindeki bozukluklardır. Diğer nedenler ise şu şekilde sıralanabilir:
Kısırlıktan şüphelenilmesi gereken bazı belirtiler bulunur. Ancak bu durumlara kesin kısırlık denilmesi için tetkik ve sonuçlarla kanıtlanmış olması gerekir. Genel bazı belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Aktif ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen hamile kalınamaması durumunda kısırlık şüphesi ile başvuran çiftlere tanı testleri uygulanır. Kısırlık testi kadınlarda farklı erkeklerde farklı şekillerde yapılır.
Erkeklerde kısırlık testi semen analizi de denilen spermiogram ile yapılabilir. 3-7 gün arası cinsel perhiz yapan erkekten sperm örneği alınır. Alınan sperm mikroskop altında incelenerek sayısı, hareketliliği ve yapısı hakkında bilgi edinilir.
Kadınlarda şayet adet kanamaları düzenli ise, adet kanamasından 7 gün önce yumurtlama olup olmadığına bakılması için kan testleri istenir. Bazı durumlarda ise doktor 1 ay boyunca ultrason testleri yaparak yumurta ve yumurtlamayı inceler. Yumurta kalitesine bakmak için de adet döneminin 2. Ve 5. günleri arasında LH, FSLH ve östrojen düzeyine bakılır. HSG denilen bir röntgen ile de fallop tüplerinin tıkanık olup olmadığına bakılabilir.
Kısırlık tedavisi için en çok bilinen yöntem tüp bebek tedavisidir. Bu tedavide erkek sperm hücresi ile kadın yumurtası laboratuvarda bir araya getirilerek döllenme oluşur. meydana gelen embriyo anne rahmine konularak hamilelik oluşur. Ancak bu çiftlere önerilecek başka yöntemlerde mevcuttur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Hangi yöntemin önerileceği ise çifftin yaşı, daha önce bir gebelik hikayesi olup olmadığı, ne kadar zamandır gebelik olmadığı, sperm ve yumurta kalitesi, fallop tüplerinin tıkanık olup olmadığı gibi etkenler belirler.