Diz eklemindeki önemli dokulardan biri menisküstür. Eklemlerde iki adet bulunan bu yapılar, dize gelen darbelerin ve yapılan ani hareketlerin şiddetini yumuşatarak koruma sağlarlar. Menisküs yırtığı ise özellikle sporcular başta olmak üzere birçok kişinin muzdarip olduğu bir sakatlıktır. Meydana gelen yırtığın şiddetine göre tedavi edilen bu sakatlık çoğunlukla cerrahi yöntemlerle düzelebilir.
Menisküs, kaval kemiği (tibia) ve uyluk kemiği (femur) arasında diz içinde bulunan C şeklindeki yastık görevi üstlenen yapılardır. Bu yapılar eklemlerde iki adet olmak üzere, biri iç tarafta diğeri dış tarafta bulunacak şekilde konulanmıştır. Hareket esnasında ekleme olan şiddeti azaltmak için adeta bir amortisör görevi üstlenir. Bu sayede diz içi sıvısını eşit dağıtarak olası zedelenmeleri önler. Menisküs halk arasında hastalığın adı olarak bilinse de, diz bölgesini koruyan yapının adıdır. Bu yapının çeşitli denelerden hasar almasına ise menisküs yırtığı denir. Bu durum özellikle sporcular başta olmak üzere, dizini farklı sebeplerden dolayı zorlamış birçok kişide görülen yaygın bir sakatlıktır.
Menisküs yırtıkları, travma yaralanmaları ve yaşlılığa bağlı gelişen kireçlenmeyle birlikte oluşabilir. Travma (çarpma, düşme) çoğunlukla genç yaştaki sporcularda görülür. Bu tarz yırtıklara ön çapraz bağ ve iç yan bağ yaralanmaları da eklenebilir. Yırtık çeşitlerine verilen isimler şu şekilde sıralanabilir:
Menisküs yırtıkları özellikle karşılıklı mücadele içeren futbol, voleybol veya basketbol gibi spor müsabakalarında oluşur. Hızlı koşu, fiziksel temas ve koşarken aniden yön değiştirme gibi hareketler menisküste yırtığa sebep olur. Bu yırtık birçok kişide ön çapraz bağ yaralanması gibi farklı travmatik durumlarla birlikte oluşabilir. Hareketli spor faaliyetlerinin yanında, yaşlı kişilerde dokuların zayıflaması ve yapısal olarak bozulması ile de menisküs meydana gelebilir. Bu yüzden 65 yaş üstündeki kişilerde %40 oranından fazla görülebilen bir durumdur.
Menisküs yırtığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Menisküs şikayetlerinde en yaygın ilk belirti ağrıdır. Bu ağrı düz yola yürüme esnasında belirti vermezken, namaz kılma, merdiven çıkma ve tuvalet kullanımı gibi hareketlerde hissedilir. Hatta yırtığın boyutuna göre takılmalar yaşanabilir ve bir süre sonra kişinin dizini kıramamasına neden olabilir.
Yukarıda saydığımız şikayetlerle polikliniğe başvuran hastanın hekim ilk olarak öyküsünü dinler. Bu aşamada kişinin geçirdiği kaza hakkında detayları öğrenir. Daha hastayı detaylı bir fiziki muayeneden geçirir. Menisküs ve yanı sıra bir ek yaralanmanın tespiti için MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme) çekimi istenir. Bu görüntüleme ile diz ve kıkırdak yağı detaylı bir şekilde incelenerek kolaylıkla teşhis konulabilir.
Menisküs yırtığının, MRG yapılarak tanısı koyulduktan sonra tedavisine başlanır. İlk aşamada dize soğuk kompres uygulanarak hareketsiz bir şekilde dinlenme önerilebilir. Yanı sıra şişliği azaltmak ve hastanın ağrısını dindirmek adına ağrı kesici verilir. İyileşme olasılığı olan ve menisküsün kenarlarına yakın küçük yırtıklarda (5mm ya da daha az) diz kasını güçlendirmek için dizlik tedavisi yeterli olabilir.
Yırtığın cerrahi müdahale gerektirdiğine karar verildiğinde ise iki yöntem bulunur:
Menisküs Tamiri: Yırtık (1-2 cm arası) yeterli kan dolaşımı mevcut olan bir bölgede ve hasta genç ise dikiş atılarak tamir edilmesidir. Artroskopi (kamera kılavuzlu cerrahi) yöntemi uygulanarak yapılır. Dizin eski hareket kabiliyetine dönebilmesi, ağrı ve şişliğini azaltmak için bu işlemden sonra fizik tedavi uygulanabilir.
Menisektomi: Tamiri mümkün olmayan yırtıklarda cerrahi müdahale uygulanarak yırtık menisküsün çıkarılmasıdır. Bu işlem ile menüsküsten geriye kalan sağlam kısmın korunması amaçlanır. İşlem sonrasında evde yapılan küçük egzersizler kısa zamanda iyileşmeye yardımcı olabilir.