Vücut direncinin düştüğü kış aylarında birçok farklı baharat hastalıkları önlemek için tercih ediliyor. İnsanlar aktardan aldığı baharatları yemeklere katarak veya çayını yaparak bolca tüketiyor. Peki, aktardan alınan baharatların doğru kullanımı nasıl olmalıdır? Her baharatı her kişi tüketebilir mi? Detaylar yazımızda.
Soğuk mevsimlerde sık sık kapalı ortamlarda bulunulması ve vücut direncinin düşmesi gibi nedenlerden dolayı hastalıklar artar. Bu dönemlerde bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve hastalıklardan korunmak için zengin içerikleri ile birçok hastalığı engelleyen baharatlar tercih edilir. Kişilerin isteğine göre yemeklerde veya çayı yapılarak tüketilen baharatlardan bağışıklık güçlendirici etkisi olanlardan bazıları ve faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Vücut sağlığı için en yaygın kullanılan baharatların başında zencefil gelir. Bu zengin özellikli baharat bağışıklığı güçlendirmesinin yanında, vücuttaki iltihaplara ve mide bulantısını da iyi gelir. Kök bitki olan zencefil C vitamini ve magnezyum içeriği ile vücuda güç veren bir besindir. Genellikle çayı demlenerek içilse de özellikle Uzak Doğu’da yemeklerde ve tatlılarda da tüketilir.
Zencefilgiller ailesinden gelen zerdeçalın zengin faydaları birçok hastalığa karşı önleyici etki sağlar. iltihap giderici, sindirim sistemini düzenleyici, kansere karşı koruyucu, ağrı kesici etkilerinin aynında mental sağlığa da iyi gelen bir baharattır. Tatlılarda, çorbalarda, yemeklerde veya çayını yaparak birçok şekilde kullanımı mevcuttur.
Her mevsim tercih edilen tarçın, aromatik kokusuyla herkesçe sevilir. Tam bir antioksidan olan bu baharat besinlerin üzerine eklendiğinde kan şekerini düzenleyici bir etki sağlarken kişinin aşırı açlık hissini de bastırır. Ülkemizde genellikle tatlıların üzerine ve içine ekleme kültürü olsa da, farklı yiyeceklere de yakışabilen bir baharattır.
Yaygın kullanılan ıhlamur kış aylarının vazgeçilmezleri arasındadır. Çayı demlenen bu bitki öksürüğe, boğaz ağrılarına iyi gelir. Limonla kombine edildiği zaman bağışıklığı destekler. Aynı zamanda sinirleri yatıştırarak uykuya geçişi kolaylaştırır.
Papatyagiller ailesine ait bu bitki çoğu kişi tarafından bilinmese de eski zamanlardan beri sağlık için tüketilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanında, grip ve nezleye karşı koruma sağlar, detoks etkisi bulunur, ağrı kesici özelliği ve daha birçok şifaya sahiptir.
Antik dönemlerden beri kullanılan şifalı bitkilerden biri de adaçayıdır. Antioksidan, iltihap giderici, hazmı kolaylaştırıcı, öksürük ve boğaz ağrılarını giderici olan adaçayı, özellikle menstural dönemde tüketildiğinde regl döneminin rahat geçirilmesini sağlar. Ayrıca duyu ve hafızayı güçlendirerek zihinsel fonksiyonları olumlu yönde etkiler. Genellikle çay olarak tüketilse de, yemeklerde de kullanımı mümkündür.
Aktardan alınan baharatları kullanmayı ve şifalı çaylar yapmayı herkes sever. Peki, aktardan alınan baharatlar nasıl kullanılmalıdır? Çoğu kişi bu işlemi çevresinden görerek yapar ve çoğu zaman da yanlış yapar. Bu anlamda en yaygın bilinen yanlış baharatların karıştırılarak içildiğinde daha çok fayda sağlanacağıdır. Aslında aktardan alınan baharatlar veya bitkiler tek başlarına ve doğru yöntemlerle hazırlandığı zaman içerdiği faydadan etkin bir şekilde yararlanılabilir. Hatta bazı bitkiler birbirleri ile karıştırıldığında yarardan çok zarara neden olabilir. Bu yüzden alınan bitki kendi başına hazırlanırsa daha doğru bir şekilde tüketilmiş olur.
Yukarıda da değindiğimiz gibi adaçayı birçok zengin özelliğinin yanında kadınsal regl dönemlerinde rahatlatıcı ve düzenleyici bir yarar sağlar. Hatta adaçayının mensturasyon döneminden 1 hafta öncesinden günde 2 fincan adaçayı içildiği zaman regl dönemi daha ağrısız ve düzenli geçirilebilir. Ancak normal bir kişi için faydalı olan adaçayı gebelere önerilmez. Çünkü düşük riskini artırarak hamileliğin riske girmesine neden olabilir. Bu yüzden bitkileri ve baharatları tüketirken neye, nasıl yararı veya zararı olacağının da bilinmesi önemlidir.
Kış aylarında neredeyse her evde tüketilen ıhlamur bağışıklık güçlendirmenin yanında birçok farklı faydayı da barındıran bir bitkidir. Ancak ıhlamurun çayının yaygın kullanılmasına rağmen çoğu kişi doğru demleme yöntemini bilmeden ıhlamuru kaynatarak pişirir. Bu uygulama yanlıştır. Doğru bir ıhlamur çayı demlemek için ıhlamurun çiçekleri ve yaprakları yıkanır ve cam bir kaba veya özel demleme bardağına koyarak üzerine sıcak su eklenmelidir. Demlenme esnasında kabın kapağı mutlaka kapalı olmalıdır. Kapağın kapalı olması ıhlamurun faydalarının çayın içerisinde kalmasını sağlar. 5-10 dakika bekledikten sonra çay tüketilebilir.
Dilerseniz konu ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz.
