Kişinin bir yakınını kaybetmesi veya büyük bir yitim yaşaması halinde yoğun üzüntü yaşaması durumuna yas denir. Bu durum bir hastalık değil, doğal bir süreçtir. Yas sürecini yaşayan kişiler yaşamın artık eskisi gibi olmayacağını düşünebilirler. Pek, yas süreci nasıl atlatılır? Detaylar yazımızda.
Yas, kişinin aile bireylerinden veya çevresinden çok sevdiği birsinin ölümü ya da herhangi bir yitim ve büyük bir değişimden dolayı hissettiği yoğun üzüntü halidir. Bu süreç bir hastalık hali değildir. Bu yüzden kişinin normal hayatına geri dönebilmesi için yasını yaşaması ve bitirmesi gerekir.
Kişi yas tuttuğunda sosyal çevresi de bu durumdan etkilenir. Örneğin; işinde haftalar boyu devamsızlık yapabilir, arkadaşlarıyla görüşmesini kesebilir. Fakat zaman geçtikçe bu halinde yavaş yavaş düzelme olması kişinin kayıptan önceki yaşamına dönmesi beklenir. Yaşanan kayıp sonrası 3-6 ay gibi bir zaman aralığında kişide bir değişim olmuyorsa veya daha şiddetli bir yas yaşıyorsa depresyondan şüphelenilebilir.
Yas sürecinde yaşanan belirtiler kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Ayrıca yaşanan kaybın büyüklüğü, kişiyle olan bağı gibi etkenlere göre de farklı seyredebilir. Yas sürecinde sık görülebilen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Yas tutma şekli kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Kişiler arasındaki bu değişkenlik genellikle kişilik yapısına bağlı olmakla birlikte; yaşam deneyimleri, kaybedilen kişinin yas tutan için anlamı, kaybın beklenip beklenmediği, yas halindeki kişinin kayıptan önceki psikolojik hali gibi unsurlar yasın ne şekilde süreceğini belirler. Temel olarak yas 4 evreden meydana gelir:
Yas ve depresyon çoğu açıdan kişide aynı etkileri gösterebilir. Mesela iki süreçte de kişi iştahını kaybeder, devamlı mutsuzdur ve uykusuzluk çeker.Ancak yas normal bir süreçtir ve bir rahatsızlık değildir. Bu yüzden bu iki durum arasındaki en büyük fark, yas tutan kişi depresyon belirtileri gösterse dahi kendisine destek verildiği zamanlarda bu etkilerde azalma olması ve belirtilerin zaman içinde azalarak bitmesidir. Depresyonda ise zaman geçse de duygularda farklılık yaşanmaz.Yasta bu duygusal durumu tetikleyici bir durum vardır ve sonucunda kötü hissedilmesi doğaldır. Depresyonda ise kötü hisler geçmediği gibi kötü hissetme kişinin hayatında her duruma yansır.
Yas tutmayı sağlıklı kılabilmek için kişinin ve çevresinin yapabilecekleri şu şekilde olabilir:
Yaşadığı kayıp sonrası yas sürecinde profesyonel yardım almak isteyenler için yas terapisi yapılabilir. Yas terapisinde amaç, bireyin bu süreçte çözümlenememiş duygularını belirleyerek yasıyla başa çıkabilmesine yardımcı olmak ve bu dönemi sağlıklı olarak tamamlayıp normal hayatına dönebilmesini sağlamaktır.
Bu terapide kişi kaçtığı gerçeklerle yüzleştirilir, yaşadığı çatışmalar çözüm bulur ve bu sayede kişiye yas tutmasına imkan sağlanır. Yas dönemindeki kişi ile çalışırken, hayatının bu kısmından sonra kaybının olmayacağını fakat bu durumun kabul edilmesinin gerekliliği anlatılır. Yapılan terapilerden sonra yas sürecindeki birey gerçeklerle yüzleşerek ölen kişi ile vedalaşır ve yeni hayatına başlayabilir.