Günlük hayatın koşuşturmacası içinde herkes maddi veya manevi anlamda kaygı ve endişeye kapılabilir. Bu duygular belirli bir dereceye kadar olağan kabul edilir. Fakat hissedilen kaygı ve korkuların dozu aşırıya kaçıyorsa anksiyete varlığından söz edilebilir. Peki, toplumun yaklaşık %18'inde görülen anksiyetenin belirtileri nelerdir?
Anksiyete diğer adı ile kaygı bozukluğu, kişinin günlük hayatta olan olaylar ve yaşadıkları karşısında yoğun bir biçimde sürekli endişe ve korku hissettiği bir psikolojk rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık panik atak ile de kişide gözlemlenebilir. Bu kişilerin; ‘telefon çaldı acaba kötü bir haber mi geldi, iş hayatında acaba yöneticim bana kızacak mı, sokakta başıma bir şey gelir mi, çocuğum okula varabildi mi' gibi her gün tekrarlayan kaygılı sorular kafalarını meşgul eder. Toplumda bu yapıdaki kişilere genellikle evhamlı denilir. Fakat bu düşünceler yoğunlaşıp kişinin ruh sağlığını bozup ve günlük yaşamını sekteye uğratmaya başlarsa o zaman hastalık haline gelmiş demektir.
Anksiyete bozukluğu, hissedilen kaygının hangi nesne, durum veya duyguya göre şekillendiğine bağlı olarak farklı alt tiplerde bulunur. Anksiyete türleri şu şekilde sıralanabilir:
Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sosyal ortamlarda başkaları tarafından alay edilme, yargılanma ve rezil olma korkusu ile aşırı stres hissedilmesi
Panik Atak: Aniden yoğun bir şekilde korku hissedilmesi halidir. Bu atak esnasında; aşırı terlemesi göğüste ağrı, nefes daralması ve kalp atışlarında hızlanma hissedilebilir. Çoğu panik atak hastası belirtilerdeki benzerliklerden dolayı kalp krizi geçirdiğini düşünür.
Genelleşmiş Anksiyete: Herhangi bir neden olmadan kişinin şu anki hali ve gelecek ile ilgili sürekli kaygı ve endişe hissetmesi durumudur.
Ayrılma Anksiyetesi: Kişinin bağlılık oluşturduğu sevdiği birinden ayrıldığında yaşadığı korku ve endişe halidir. Çoğunlukla çocukluk yaşlarında görülse de yetişkin bireylerde de rastlamak mümkündür.
Bazı Fobiler: Belirli bir olay, nesne veya bir canlıya karşı duyulan kaygı ve korkulardır. Kemirgen hayvanlar, hastalıklar, yükseklik korkusu gibi çeşitler bu kategoride yer alabilir.
Seçici Dilsizlik: Ailesi ile normal bir şekilde iletişim kurabilen bazı çocukların toplum içinde bilerek konuşmamayı tercih etmeleridir.
Agorafobi: Kalabalık bir kapalı veya açık alanda hareket kısıtlılığı yüzünden korku ve endişe duyulmasıdır.
Anksiyete hastalığı nedenleri net olarak bilinmez. Fakat bazı sağlık sorunları, travmatik olaylar ve genetik faktörlerin bir araya gelmesinden dolayı gelişebileceği düşünülür. Bu etkenlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Birçok kişinin yaşayabileceği kaygı bozukluğu belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Belirtilerinden şüphelenen kişiyi doktor fiziki bir muayeneden geçirip tıbbi öyküsünü dinler. Kaygı bozukluğunu tetikleyebilecek bir sağlık sorununu elimine etmek için bazı labaratuvar testleri istenebilir. Fakat bunlar anksiyete teşhisi yapmak değildir. Doktor gerekli gördüğü takdirde hastayı psikoloğa veya psikiyatriste yönlendirir. İlgili uzmanlar ise tanı koyabilmek için hastaya semptomların ne kadar süredir var olduğu ve ne yoğunlukta olduğuna dair sorular sorarlar.
Kaygı bozukluğu tedavisi için birçok farklı yöntem bulunur. Fakat en sık kullanılan iki yöntem psikoterapi ve ilaç tedavisidir. Hastanın hangi tedaviye olumlu yanıt vereceği deneyerek görülür.
Psikoterapi: Konuşma terapisi de denilen bu yöntem bir terapistle birlikte zaman geçirilerek hastanın kaygılarını azaltmaya yönelik yapılır. Hastanın anksiyetesini anlaması ve doğru yönetmesi için çeşitli yollar öğrenmesini sağlar ve oldukça etkilidir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi türünde ise kişinin panik oluşturan olumsuz düşünce ve davranışlarını olumluya nasıl çevirebileceği anlatılır. Hasta bu sayede oluşan kaygılarına olumlu yaklaşmayı be onlarla başa çıkabilmeyi öğrenir.
İlaç Tedavisi: Anksiyetenin olumsuz semptomlarını hafifletmek için çeşitli ilaç tedavileri verilebilir. İlaç tedavisi kısa süreli kullanım için planlanır.
Bazı yaşam tarzı değişiklikleri kaygı bozukluğunu hafifletmede yardımcı olabilir. Bu değişiklikler hem zihinsel hem de fiziksel olarak şu şekillerde yapılabilir:
Dilerseniz konu ile ilgili videoları izleyebilirsiniz.