Kaygı normal şartlarda hayatın sürdürülebilirliği için gereken bir duygudur. Ancak herhangi bir neden olmaksızın duyulan aşırı kaygı, bir duygu bozukluğuna dönüşerek psikolojik sorun halini alıyor. Toplumda yaygın görülen kaygı bozukluğu ile ilgili merak edilen soruları sizler için yanıtladık.
Kaygı normal şartlarda hayatın sürdürülebilirliği için gereken bir duygudur. İnsanların çalışmak, başarmak en nihayetinde yaşamak gibi eylemlerin yapılabilmesi için kaygılanması gerekir. Kaygı duygusu bu anlamda insanları canlı tutan itici bir güçtür. Bu yüzden hastalık boyutunda olmamak şartı ile olağan durumlar karşısında kaygılanmak gayet sağlıklı ve gerekli bir duygudur.
Hiçbir şeye kaygı duymayan bireyler olabilir. Ancak, kaygısı olmayan bir insanın yaşamak için de bir amacı kalmamıştır. Dolayısıyla hiç kaygılı olmama hali sağlıklı bir durum değildir. Bu yüzden bu durumdaki kişilerin psikolojik açıdan tedavi görmesi gerekebilir.
Aşırı kaygılı olan yani kaygı bozukluğu olan bireylerde bu hislerini tetikleyecek bir etkenle karşılaştıkları zaman veya hiçbir neden olmadan şu belirtiler görülebilir:
Bu semptomlar kalp damar hastalıklarının belirtileri ile oldukça benzerlik gösterir. Bu yüzden çoğu kez bireyler tarafından birbirleri ile karıştırılabilir. Şayet kişi böyle bir durumu daha önce yaşadıysa ve stresten kaynaklı olduğunu biliyorsa çok korkulacak bir durum olmayabilir. Ancak, daha önce bu belirtileri hiç hissetmemiş ve herhangi bir etken olmadığı halde semptom yaşamış kişilerde olabilir. Bu gibi durumlarda bireyin vakit kaybetmeden bir kardiyoloji hekimine muayene olması önerilir. Muayene ile rahatsızlığın teşhisi ve kaygı bozukluğundan mı kardiyolojik bir rahatsızlıktan mı kaynaklandığı kesinleşir. Herhangi bir kalp damar hastalığı olmadığı teşhis edilen kişilerin ise uzman bir psikologdan destek almaları önerilir.
Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin en sık maruz kaldığı problemlerden birisi uyku problemleridir. Şiddetli derecede kaygı duyan bir kişinin kalp atışları hızlanır ve kaslardaki gerginlik artar. Bu durum ise kişinin uykuya dalmasını ve sağlıklı bir uyku süreci geçirmesini zorlaştırır. Hatta bazı araştırma sonuçlarına göre kronik uyku bozukluğu (insomnia) olan kişilerin ortalama % 24-36’sının aynı zamanda anksiyete problemine de sahip olduğu görülmüştür. Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde görülebilecek uyku bozukluk belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Uyku bozuklukları gün içerisinde kişinin kaygı düzeyinin de artmasına neden olabilir. Bu yüzden sağlıklı bir uyku için yapılabilecek bazı davranış değişiklikleri sorunları hafifletmede yardımcı olabilir. Bu düzenlemelerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Dilerseniz konu ile ilgili videolarımızı izleyebilirsiniz.