Obezite modern çağın en önemli hastalığıdır ve bununla mücadele sadece bireyin değil, aynı zamanda tüm toplumun yararına olacaktır. Fazla kilolarla mücadelede en önemli araçlardan birisi mide balonudur (intragastrik balon). Mide balonu silikon veya poliüretan malzemeden üretilmiş, uygun metod ile mideye yerleştirilen ve sıvı ile şişirilebilen bir aparattır. İşlem cerrahi bir müdahale değildir. Mide balonu ile vücut ağırlığınızın %10 ile %15’ini verebilirsiniz. Vücut kitle indeksi (VKİ, BMI) 27 ve üzeri olup, 18-70 yaş arası ve daha önce obezite cerrahisi geçirmemiş bireylere uygulanabilir. Mide balonu aktif mide ülseri, şiddetli reflü, büyük mide fıtığı, mide çıkış yolu darlığı hallerinde uygun değildir. Ayrıca daha önce obezite cerrahisi geçirmiş hastalara, hamilelere veya hamile kalmak isteyenlere, alkol bağımlılarına, psikolojik rahatsızlığı olanlara da uygun değildir. Bel çevresi standart anlamda kadınlarda 88, erkeklerde 102 santimetreyi aşmamalıdır. Bel çevresi 102 yerine 112 santimetre olan bir hastada ömür 10 yıl kadar azalmaktadır.
Mide balonu şişirilmemiş halde ağızdan ve yemek borusundan endoskop olarak adlandırılan, ucunda kamera ve ışık bulunan ince esnek boru yardımıyla mideye yerleştirilir. Bu esnada hastanın herhangi bir acı veya ağrı hissetmemesi için hafif uyuşturma (sedasyon) uygulanır. Balon mideye yerleştirildikten sonra yaklaşık bir greyfurt büyüklüğünde olacak şekilde 400-600 ml (çoğunlukla 500) boyar madde olarak metilen mavisi eklenmiş steril izotonik sıvı ile şişirilir. Böylece balonda bir delik veya kaçak olması durumunda idrar renginiz mavi-yeşile dönecektir. Bu durumda balonun çıkarılması için hemen doktorunuza başvurunuz. Toplam işlem süresi 15-30 dakikadır. İşlem sonrası gelişebilen kusma ve karın ağrısı nedeniyle hastanede bir gece takipte fayda vardır. Mide krampları ve bulantı 3-7 gün sürebilir. Mide balonları çeşitlerine göre midede 4-6-12 ay sürede kalır. Bu süre içinde verdiği tokluk ve doygunluk hissi ile yiyecek alımını sınırlandırarak kişinin diyetine uyması kolaylaştırır. Beslenme tarzı ve yeme alışkanlıkları disiplinize edilir, balon mideden çıktıktan sonra da kişi bu alışkanlıklarını devam ettirdiğinde ideal kilosunu korur. Mide balonlarının hepsi aynı temel etki mekanizmasına sahiptir. Mide balonu yerleştirildiğinde midede yer kaplayarak sürekli tokluk hissi yaratır, her öğünde daha az gıda tüketimi ile hastanın kilo vermesi sağlanır. Ancak uygulama şekli, midede kalma süresi, ayarlanabilir olup olmaması gibi özelliklere göre çeşitlendirilebilir. Sabit hacimli balonlar ilk endoskopik yerleştirme esnasında 400-600 mililitre şişirilir ve hacimleri daha sonra değiştirilmez. Midede 6 ay kalır, Medsil™ Balon buna örnektir. Sabit hacimli balonlardan yutulabilir Allurion’un Elipse™ mide balonu için herhangi bir endoskopi işlemine gerek yoktur ve endoskopi gerektirmeyen bu balonlar genellikle yatalak, kalp veya solunum yetmezliği olan kişilere uygun görülen bir alternatiftir. Elipse mide balonunun takıldığı yer mide değil de yemek borusu olup şişirilirse ciddi sorunlara yol açabilir. Deneyim bu hususta çok önemlidir. Balonun üzerindeki valf 4 ay sonunda açılarak balon söner ve bağırsak yoluyla kendiliğinden dışarı atılır. Ayarlanabilir mide balonuna örnek olarak Spatz™ verilebilir. Bu balon yine endoskopik olarak yerleştirilir, 500 cc şişirilir ve istenirse hasta toleransına göre hacim arttırılıp (800 cc), azaltılabilir. En ideal balon uygulama seçeneği, önce mideye endoskopi yapılarak midede yer alan lezyonların görüldüğü ve anatomiyi garantiye alarak uygulanan endoskopik yöntemdir.
Unutulmamalıdır ki mide balonu kilo vermeniz için bir araçtır. Sonraki adımlarda yaşam tarzınızda ve beslenme alışkanlıklarınızda değişiklik yaparak bunu sürdürmeniz çok önemlidir. Size verilen diyete uymanız ve bunu ilerleyen dönemde bir beslenme tarzına dönüştürmeniz gerekecektir. İlk iki hafta çoğu hasta tamamen tok hissettiklerini belirtmektedir. Bu sürede kayda değer kilo kayıpları görülmektedir. 3.-6. haftalarda iştah yavaş yavaş yerine gelmekte olsa da çok az yemek ile doyulabilmektedir. Bu süreçte yavaş yenmeli ve yemek sonrası herhangi bir rahatsızlık hissedip hissedilmediği takip edilmelidir. Öğünler programlı ve bilinçli olmalıdır. 7.-12. haftalarda kilo kaybı devam eder. Ancak ilk 8 haftaya göre daha az orandadır. Bu dönemde hastaların diyet ve egzersiz yöntemlerini hayat tarzı olarak görmesi sağlanmalıdır.
