Yenilikçi bir uygulama olarak son yıllarda sıkça uygulanan ozon tedavisi, oksijenin kararsız bir formu olan ozon kullanılarak yapılır. Bu oksijen tedavisi deri hastalıklarından kanser hastalıklarının neden olduğu rahatsızlıklara kadar birçok hastalıkta yardımcı tedavi rolü üstlenir. Peki, ozon tedavisi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır? Gelin yazımıza göz atalım.
Atmosferdeki stratosfer tabakasında bulunan ozon önemli bir gazdır. Güneşten yayılan zararlı ultraviyole ışınlarına karşı bir kalkan etkisi sağlar ve biyosferin biyolojik dengesini korur. Ozonun bu temizleyici etkisi zaman içinde birçok yerde kullanılmaya başlanmasını sağlamıştır. Ozon tedavisi, bir hastalığı veya vücutta meydana gelen yarayı tedavi etmek için vücuda ozon gazı uygulanması işlemidir. Normalde havada %21 oranında oksijen mevcuttur. Ozon terapisi yapılırken oksijen miktarı yüksek basınç altında %100’e kadar çıkarak başta damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığı tedavi etmekte kullanılır.
Oksijen tedavisi yani ozon tedavisi, birçok hastalıkta tedaviye yardımcı olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Bu hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
Ozon tedavisinin en fazla kullanıldığı rahatsızlıklardan biridir. Özellikle diyabet hastalarında ayak kısımlarında görülen uyuşma, üşüme, karıncalanma ve ağrılar dolaşım bozukluğundan kaynaklanan sorunlardır. Bu problemler hiperbarik oksijen tedavisi ile iyileştirilebilir.
Ozon tedavisi kanser hastaları için tamamlayıcı bir tedavi niteliğindedir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı kanser döneminde oksijen tedavisi ile bağışıklık desteklenerek kansere karşı savaşan hücrelerin üretimi artırılır. Böylece vücudun direncine katkı sağlanarak tedaviye destek olunur. Yanı sıra kemoterapinin olumsuz etkilerini düşürecek etki de sağlanır.
Ozon, uzun zamandan beri sularda bakteri ve mantarların üremesini engellemek için arıtım işlemlerinde kullanılır. Bu etkenlerin neden olduğu hastalıklarda da başarılı bir şekilde uygulanır. Bilhassa ayaklarda oluşan inatçı mantar hastalığında oksijen tedavisi yapılarak başarılı sonuçlar elde edilir.
Genellikle yaş alımına bağlı bir şekilde retina ve göz damarlarında meydana gelen hasarlar göz hastalıklarına neden olur. Bu noktada uygulanan ozon tedavisi damarlardaki dolaşım sorunlarını bertaraf ederek tedaviye katkı sağlar. Önemli ölçüde bilimsel çalışma bu tedavinin göz hasarlarını gerilettiğine dair sonuç sunar.
Bu hastalıkların yanı sıra ozon terapisi; yatak yaraları, romatizma, artrit, prokititis benzeri bağırsak enfeksiyonalrı, kolit, vurgun, herpes simplex ve herpes zoster enfeksiyonlarının yol açtığı hastalıklar, karaciğer enflamasyonları gibi birçok hastalığa yardımcı tedavi olarak uygulanabilir. Aynı zamanda anti-aging yani yaşlanma karşıtı terapilerin bazılarında da ozon kullanılabilir.
Ozon tedavisi hastalığın durumuna göre farklı şekillerde uygulanabilir. Bun yöntemler şu şekilde sıralanabilir.
Majör Yöntem: En sık uygulanan yöntemdir. Bu uygulamada kişiden alınan 50-200ml kan ile karışacak ozon dozu, seanslar hastanın yaşı ve genel sağlık durumu neticesine göre belirlenir.
Minör Yöntem: Bireyden alınan 2-5cc kan, belirli bir dozda kişiye enjekte edilir.
Vücut Boşluklarına Ozon Verilmesi: Vajinal, rektal, makat ve kulak boşluklarından püskürtme ile hastaya ozon verilir.
Eklem ve Kas İçine Ozon Gazı Verilmesi: Kas ve iskelet sistemi hastalıklarında belirli bir dozda iğne ile ağrılı bölgelere ozon gazı enjeksiyonu yapılır.
Ozon Torbası: Diyabetik ayaklar, iyileşmeyen yaralar, enfeksiyonlar, dolaşım bozuklukları, nöropatik ağrılar ve huzursuz bacak sendromunda uygulanır.
Ozon Kupa: Bası yaraları için kullanılan yöntemdir.
Özetle ozon tedavisi, uzman hekimlerce doğru bir şekilde uygulandığı zaman, birçok tedavinin başarısına destek sağlayan ve sınırlı yan etkisi ile güvenli bulunan bir tedavi yöntemidir.
