Serebral palsi, fetal dönem ve 5 yaş çocukluk dönemi arasında beyinde meydana gelen hasar sonucu oluşan belirtilerdir. Rahatsızlığın derecesi bulunduğu bölgeye göre farklılık gösterir. Kas problemleri, yürümede zorlanma hatta ileri dereceli semptomlarda yutma zorluğu gibi hayati belirtiler oluşabilir. Ülkemizde her 1000 çocuktan ortalama 4'ünde selebral palsi görülmektedir. Kesin bir tedavisi bulunmayan beyin felci için hastaların yaşam kalitesini artırabilecek belirtilerin şiddetini azaltacak tedavi kombinasyonları uygulanır.
Serebral palsi (SP) diğer adı ile beyin felci, anne karnında veya doğumdan hemen sonra oluşan beyin hasarından dolayı bireyin hareket yeteneğinde azalmaya neden olan bir rahatsızlıktır. Serebral palsi belirtileri bebeklik dönemi veya okul öncesi çocukluk çağında ortaya çıkar. Vücudun gevşek olması, ekstremite ve gövdede anormal sertlikler, duruş bozuklukları, olağan dışı refleksler ve yürümede bozukluk gibi semptomlar görülebilir.
Beyin felci olan çocuklarda motor becerileri ve kasların tonosu etkilenir. Bu yüzden vücut koordineli bir bicimde hareket edemez. Yeme, konuşma, solunum gibi beceriler ve mesane, bağırsak fonksiyonları da bu durumdan etkilenebilir. En sık görülen diğer sorunlar ise göz kaslarındaki problemlerdir. Bu hastalığa sahip kişiler göz kaslarını belirli bir yere odaklayamazlar.
Serebral palsi hastalığı etkileri kalıcıdır. Ancak etkileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bir kişi kendi başına yürüyebilirken diğeri için destek bir araç gerekebilir. Yanı sıra, bazılarında zihinsel aktivite normalken diğerlerinde zihinsel bir gerilik bulunabilir. Aynı anda görülebilen hastalıklar arasında; sağırlık, epilepsi ve körlük de olabilir.
SP hastası çocuklarda beynin etkilenen bölgesine ve hasar derecesine göre değişik klinik tablolar meydana gelir. Buna göre beyin felci türleri şu şekilde sırlanabilir:
Serebral palsi genellikle bebek doğmadan önce anne karnındayken beyin gelişiminde sorunlar olması nedeni ile meydana gelir. Vakaların birçoğunda beyinde oluşan hasarın nedeni tam bilinmemektedir. Beyinde hasara neden olabilen faktörler ise şu şekilde sıralanabilir:
Bunların haricinde gebelikte yaşanan; toksoplazma, kızamıkçık, zika virüsü ve sitomegalovirüs en feksiyonları SB hastalığına yol açabilir. Ayrıca erken doğum olan prematüre bebeklerde beyin bölgelerindeki bazı kan damarları gelişmediği için risk altında olabilir. Yaşamının ilk 2 yılında ağır sepsis, menenjit ve yaralanma geçiren çocuklarda beynin hasar alması beyin felci gelişmesine sebep olabilir.
Beyin felci belirtileri beyindeki hasarın durumuna ve bulunduğu bölgeye göre farklı olarak gelişir. SP hastalığı belirtileri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
Hastalık kişinin tüm vücudunu veya vücudunun bir kısmını etkileyebilir. Hastalık zamanla düzelmez veya ağırlaşmaz. Ancak bazı vakalarda çocuk büyüdükçe bazı semptomlar belirginleşebilir veya azalabilir. Hastalıkla ilgili nörolojik problemler bazı hastalıkları da beraberinde getirebilir:
SP teşhisinde bebeği takip eden çocuk doktorunun gözlemi önemlidir. Bu aşamada bebek zamanı geldiği halde başını dik tutamıyor, desteksiz oturamıyor veya yürümesi gecikiyor ise bir nöroloji uzmanına yönlendirilebilir. Tanı için istenecek bazı tetkikler olabilir. Bunlar; beyin MR görüntülemesi, kan ve idrar tahlilleri olarak istenebilir.
Serebral palsinin kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Yapılan tedavi belirtilerin kısıtlamalarını önlemek ve meydana gelebilecek komplikasyonları engellemektir. Beyin felci geçiren yetişkinler ve çocuklar tıbbi bir ekip ile birlikte bir tedavi süreci geçirirler. Bu ekipte yer alan uzmanlar şu şekilde sırlanabilir:
Beyin felci tedavisi için multidisipliner bir plan uygulanır. Yukarıdaki tedavilere ek olarak botoks ve cerrahi tedavi de uygulanabilir. Kesin tedavisi bulunmayan bu rahatsızlığın erken tanı ve tedavi ile kişilerin yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir. Bu yüzden çocuğunuzda benzer belirtilerden şüphelendiğiniz zaman vakit kaybetmeden hemen bir uzman hekime başvurmanız oldukça önemlidir.